Adı her ne ise

Birine ulaşamamak…
Bütün yolları, bütün köprüleri kullandığın halde ulaşamamak.
Çaresizliğin dibine vurmak, en dibine.
Yaklaştıkça uzaklaştığını, mesafenin gitgide açıldığını görmek.
Yumruların en büyüğünü boğazında hissetmek.
İyi niyetinin en uç noktasını kullanmak ama yine, yine de anlatamamak kendini.
Uzadıkça uzayan mesafeden ötürü , içerde bir yerleri çok acımak.
Ve pes etmeyip hala hala denemek, denemek, umut etmek, beklemek.
Beklemek, beklemek, yine denemek, yine umut etmek, umut etmek.
Ve artık kaçınılmaz son mudur?
Acıyan yerin büyümesini, daha da acımasını izleyip, çaresizce artık pes etmek.
Pes edip, umutları tüketmek.
Kim bilir belki de…
İnsan ilişkileri ne kadar karmaşık öyle değil mi? Biz insanlar, severiz, kızarız, kırılırız, güleriz, eğleniriz, ağlarız, ağlatırız, tartışırız, kucaklaşırız ama iyisiyle kötüsüyle hep bir iletişim halinde oluruz. Anı biriktiririz bolca, yaşam denen yolculukta. Toplu yaşamda kaçınılmaz bir şeydir bu zaten; iletişim.Peki ya iletişimsizlik, ulaşımsızlık, erişimsizlik adı her ne ise?
<$BCanım, o kadar güzel bir konuya değinmişsin ki. Umut etmek. Bu konuda ben maalesef hep hayal kırıklığı yaşadım. Nezaman umut etsem hep sonu hüsranla bitti. Dilerim bundan sonra öyle olmaz. İnsanlar arasında en kötü şey iletişimsizlik. her zorluğu çıkaran bu değilmi zaten.
İnsanların birbirini anlayamaması:( Halbuki herkesin birbirini dinlediği, anlamaya çalıştığı, bir dünyada yaşasaydık yaaa. Ne zor değil mi??? Umarım hiçbirimizin umutları yıkılmaz.
Öptüm canım benim.> <$B